Horlama ve Uyku Apnesi
Horlama nedir?
Uyku sırasında gürültülü nefes alıp verme olayına horlama denir. Bu durum aslında bir zorlanma belirtisidir ve horlayan kişi ile partnerinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Solunum yollarındaki çeşitli tıkanıklıklar veya sarkmalar nedeniyle yetişkinlerin üçte birinde horlama görülebilmektedir; ancak çocuklarda da geniz eti ile bademcik büyümesi gibi nedenler horlamaya yol açabilir. Apne yani uykuda soluk durması olarak da horlamaya eşlik ettiğinde bu durum ciddi bir hastalık olan Uyku-Apne Hastalığının (Uyku Apnesi) belirtisi olabilir.
Horlama neden olur?
Soluk havasının geçtiği üst solunum yollarının herhangi bir yerindeki tıkanıklıklar horlamaya neden olabilir. Daralmış bir alandan geçen hava hızlanır ve yumuşak dokuların titreşmesiyle horlama sesi oluşur. Örneğin burunda tıkanıklığa yol açan burun eğrilikleri (deviasyon), burun eti büyümeleri (konka hipertrofisi) horlama nedenlerindendir. Ya da boğazda daralmaya yol açan bademcik büyümesi ve/veya yumuşak damak sarkması horlama yapabilir. Dil kökünün kalınlaşması ile gırtlak ve yutak bölgelerinin hastalıkları gürültülü horlamaya neden olabilir. Bazı yüz ve çene kemiklerinin yapısal bozuklukları, yaşlanma ve nörolojik sorunlarla beraber de horlama olabileceği bilinmelidir. Tüm bu sorunların ileri vakaları Uyku Apne Hastalığında da görülebilir.
Çocuklarda horlama neden olur?
Çocuklarda horlama genellikle geniz eti ve bademciklerin büyümesi yüzünden görülür. Ağız açık uyuma ve horlama uzun sürdüğünde çocuklarda ağız yapısı ve yüz gelişimini olumsuz etkileyebilir. Geniz eti ve bademciklerin beraber aşırı büyümesi çocuklarda uyku apnesine yol açabilir. Solunum durmaları çocuklarda gecikmeden tedavi edilmelidir. Basit nezle ve grip sırasında ya da yatış pozisyonu nedeniyle çocuklar horlayabilir; bu gibi geçici durumlar için endişelenmeye gerek yoktur.
Kilonun horlama ile ilişkisi nedir?
Kilolu insanların boğaz bölgesinde yağ dokusundaki artış solunum yollarının daralmasına yol açabilir. Boyun dokularının kalınlaşmasıyla beraber karın yağlarının akciğerleri sıkıştırması da hava çıkış yolunu daraltabilir. Ayrıca bazı hareketsiz vakalarda boğazdaki hava yollarını açık tutan kasların zayıflamasıyla, gevşemeler ve sarkmalar ile horlama olabilir. Horlama ve Uyku Apnesi çoğunlukla kilo sorunu olan kişilerde görülmekle beraber, bazen zayıf ve hatta atletik insanlarda da görülebilmektedir.
Alkol horlamaya nasıl sebep olur?
Alkol etkisiyle solunum yavaşlar; kasların tepki süresini geciktirerek boğaz ve yumuşak damak kaslarını gevşetir. Bu nedenle alkol alındığında horlama olabilir ya da şiddetlenebilir. Sakinleştirici ilaçlar da benzer etkilerle horlamaya yol açabilirler.
Horlama tedavisi nasıl olur?
Horlamanın tedavisinde, horlamaya yol açan nedenlerin tümüne yönelik tedbirler alınmalıdır. Horlamanın hangi seviyede olduğuna göre çeşitli tedaviler yapılabilir. Örneğin burun tıkanıklığı varsa çeşitli ilaçlarla veya operasyonlarla burun solunumunu rahatlatmak gerekir. Burun etleri tedavi ile küçülmüyorsa lazerle küçültülebilir; şiddetli bir burun eğriliği varsa deviasyon ameliyatı ile düzeltmek gerekebilir. Çocuk horlamasında ve burun tıkanıklığında geniz etini düşünmek ve bu ilaç tedavisi ile küçülmüyorsa, ameliyatla alınması gerekli olabilir.
Yumuşak damak ve küçük dil sarkması varsa, bunların titreşmesini engellemek için müdahaleler yapılabilir. İleri bademcik büyümesine bağlı horlama ve apne durumlarında bademcikler alınabilir.
Horlama tedavisinde hastaya ağır gelecek, zorlayacak müdahalelerden kaçınmayı tercih ediyoruz. Bunun için ileri müdahaleler yerine CPAP cihazları önerilebilir. Diğer yandan horlama ya da apne hastalarını spor yapmaya ve hareketliliğe yönlendirilmesi çok faydalıdır. Bu sayede hem metabolizmayı hızlandırmak hem de yağ dokularını azaltma şansları olur, boğazı açık tutan kasların tonusu da artmış olur. Zira her türlü operasyonu geçirmiş olmasına rağmen, horlaması devam eden azımsanmayacak sayıda hasta vardır.
Basit horlama nasıl önlenir?
- Alkol ve sigara kullanılmaması
- Uyku verici ve sakinleştirici ilaçlar alınmamalı
- Düzenli egzersiz yapılmalı
- Aşırı yorgunluk horlamayı arttırabilir
- Burun bantları rahatlatıcı olabilir
- Solunum yolu rahatsızlıkları varsa tedavi edilmeli
- Beslenmeye dikkat edilmesi
- Akşam yatmadan önceki 3 saat yemek yenilmemesi
- Karın çevresindeki yağın eritilmesi
- Sırt üstü değil yan yatılabilir
Uyku apnesi nedir?
Uykuda tekrarlayan nefes kesilmeleri olduğunda buna “uyku apne hastalığı” ya da uyku apnesi denir. Soluk durmalarına ise “apne” denir ve sarkık ya da gevşek boğaz yapılarının solunum yollarını kapatması ile olur; oksijenin akciğerler ulaşması engellenir. Hava yollarını açık tutan kasların zayıflığı, büyük dil, obezite ve diğer pek çok faktör bu duruma yol açabilir, solunuma engel olabilir. Uyku apnesi aynı zamanda uykusuzluğa ve uyku bozukluklarına yol açar ve böylelikle kişinin enerjisini, dikkatini ve tüm vücut sağlığını etkiler. Bazı vakalarda tedavi edilmediğinde tehlikeli olabilir ve nadir de olsa yaşamı tehdit edebilir.
Uyku Apnesinin Belirtileri Nelerdir?
Uyku apnesi hastalarının büyük bölümü teşhis konmamış durumda yaşamlarını sürdürmektedir. Ülkemizde Uyku Apne Hastalığı teşhisi konulan vakalar erişkinlerin 5% i kadardır. Toplumumuzda horlama tehlikeli bir belirti olarak algılanmadığı için genellikle önemsenmez. Tedavi edilmeyen soluk durmaları sağlıkla ilgili bazı olumsuzlukları davet eder. Eğer aşağıdaki belirti ile işaretlerden bazıları varsa bir KBB Uzmanına başvurulması yerinde olur.
Uyku sırasında gürültülü ve sürekli horlama, nefesin durduğunun gözlemlenmesi, boğazda boğulma ve takılma sesleri, huzursuz uyku, sık sık tuvalete gitme ihtiyacı. Gündüz yaşanan bazı belirtiler de uyarıcı olmalıdır, örneğin sabah baş ağrıları, gün boyu yorgunluk-halsizlik, dikkat dağınıklığı, mutsuzluk-huzursuzluk ve depresyon, gündüz uyuklama gibi. Çocuklarda derste uyuma ve okul başarısında azalma olabilir.
Uyku apnesi nasıl teşhis edilir?
Hasta erişkinse eşi veya partneri, çocuksa ebeveynleri apne atağını tanıdığı zaman mutlaka bir KBB Uzmanına başvurulmalıdır. Ciddi uyku apne hastalığından şüphelendiğimiz durumlarda hastayı polisomnografi denilen uyku laboratuarlarına yönlendirebiliriz. Bu şekilde hastanın solunumu ve diğer bazı apne ile ilgili değerleri gece boyunca ölçen çeşitli cihazlarla uyku apnesinin şiddetini belirleyebiliriz. Bu şekilde kesin teşhis konularak endoskopik muayene bulgularımızdan da edindiğimiz bilgilerle tedavi planlanabilir. Endoskopik muayene çok önemlidir, zira burun ve geniz boşluğunu, boğaz, dil kökü ve gırtlak bölgelerinin durumunu aydınlık ve büyütülmüş olarak görebilme olanağı sağlar.
Uyku apnesi nasıl tedavi edilir?
Hafif düzeydeki uyku apne hastalıklarında horlamadaki gibi tedavi ve öneriler yapılabilir. Eğer horlayan hastanın apne sayısı belirli bir seviyenin üstündeyse bu hastaların tek başına ameliyatlardan fayda görmesi beklenmez. Bu durumdaki hastaların tedavisinde mutlaka uyku kliniklerinin de önerileri alınarak pozitif basınçlı maskeler kullanmaları önerilir (CPAP) Ayrıca çeneyi ve dili nefes alabilmek için uygun konuma getiren ağız için plak ve protezler yaptırılabilir. Burun açıklığı mutlaka sağlanmalıdır; burada CPAP cihazını da verimli kullanabilmek adına lazerle yaptığımız burun eti küçültülmesi operasyonu oldukça etkili ve hasta için konforlu bir yöntemdir.